İçindekiler:
Doğa yürüyüşü, bisiklet sürmek ve kamp yapmak için Trakya’da tercih edilebilecek en güzel yerlerden birisi, Demirköy, Sivriler’e bağlı Güneşli Göller. Özellikle de ilkbahar ve sonbahar için harika bir lokasyon.
Güneşli Göller Kamp Yapmak
Yaz mevsimi özellikle de hafta sonu oldukça kalabalık oluyor. Sulak alan olması nedeniyle sinekleri de unutmamak lazım. Eğer yaz ayında kamp yapmayı seviyorsanız, kampçılığa yeni başlayan birisi de değilseniz yapılabilir. Konfor açısından bahsediyorum tamamen çünkü sıcak aylarda çadırda konaklamak pek de hoş gelmiyor bana. 🙂 Su kaynağına yakın olması potansiyel gece su içmeye gelebilecek hayvan riski demek. Korkutucu olsun diye değil bu ihtimali de göz önünde bulundurmak adına diyorum tamamen. Yoksa doğada en tehlikeli şey yine “insan”.
Güneşli Göller Nerede?
Dupnisa Mağarası güzergahından sonra oldukça virajlı ama araba sürmenin keyifli olduğu yollarla Demirköy ‘e ulaşabilir oradan da 20 dakika daha araç yolculuğuyla Sivriler yolu üzeri orman girişine gidebilirsiniz. Planlama yaparken birkaç gün önceki Demirköy hava durumuna bakıp toprak yolların çamur olma sürprizine hazırlık yapmanız gerekebilir. Genel olarak kamp, doğa yürüyüşü etkinlikleri öncesi hava durumu raporu, gece ve gündüz sıcaklığı gibi bilgileri öğrenip olumsuz şartlar varsa ne yapabilirsiniz bir planlamanız gerekir. Yağış olan zamanlarda su kenarında kamp önerilmez.
Ormanda Bisiklet Keyfi: MTB
Sedat’ın aracına bisiklet taşıma apartıyla iki adet Mtb bisiklet getirmesi reform gibi bir şey olmuş. Ormanda toprak yollarda kuş sesleri ve bir yandan akan suyun sesi inanılmaz bir özgürlük hissi yaşatıyor. İleride alınacak listemize epey üstten girdi, bisiklet taşıma aparatı. Bisikletle orman yolunda seyahat etmek keşif demek. Yavaş seyreden göz kontrolü, kokular, dengede durmaya çalışan bir yandan çukur-fren koordinasyonu yapan beyin, omuzlara ve kollara binen üst vücut, pedal çeviren ayaklar.. Tümleşik bir meditasyon değil mi? İlgi çeken yerde direkt durup incelemek, fotoğraflar çekmek o anı tamamen anılara saklamak gibi bir şey.
Doğadaki İnsan olmak..
Doğa düşündükçe, içine girdikçe beni geliştiren şey oldu. İlk kampımı yine Trakya’nın bir başka yeri Kayalı Barajı yakınlarında yapmıştım. O gece acemi olmanın bilinmezlik heyecanı, Dolunay’ın gece yürüyüşünü bir el feneri gibi aydınlatması, ertesi gün ilk kaya tırmanış eğitimimde “friends” denen pahalı ekipmanı kayalara sıkıştırıp bir daha da alamamızla başlayan hissetmenin gücü 6 sene geçmesine karşın inanılmaz bir şekilde hala taze.
Yıllar içerisinde tekrar Kayalı’ya gidemedim ama 50’den fazla ile yolum düştü. Otogarlarda uyudum, otostopla bir yerlere gittim. Birisinin merak ve doğa tutkusu hissi varsa bence bu dönemi gayet rahat atlatabilir. Bir şeyleri anladığını hissediyor, ne olursa olsun kendine güveniyorsun. Ego içeriyor gibi olmuş tekrar okuyunca ama tam tersine tamamen hissettiğimi sesli olsun diye yazmak istedim. Güvenin bana ağaca sarıldınız mı, bitmeyen bir macera ve tutku size kök salıyor..