İçindekiler:
Kırsal da bir yaşam hayal edince her şey tozpembe gibi görünüyor. Ama çok uzaktan.. Epey uzaktan.. Konteyner ev yapımı ve köy hayatı fikirlerine derin bir dalış geliyor.. Gelin birlikte bir göz atalım, finalde siz ne diyeceksiniz, yorumlarda buluşalım. 🙂
Kırsal Yaşam ne demek?
Bu sorunun cevabı bunu okuyanlar arasında fark gösterecektir. Bana göre kırsal yaşam en basit haliyle kırsal da yaşamak demek. Normal nasıl yaşıyorsan, gerekli kıstaslara katlanmayı kabullenerek, yaşamını doğada, köyde, kırsal da sürdürmeye devam etmek anlamında. Her kırsal yaşam fikrine domates yetiştirip satamazsın, aç kalırsınız gözüyle bakan bir topluluk da var tabi. Bu düşüncenin nedeni benzer akımlardaki içerikler, izlediğimiz, gördüğümüz şey fikir verdiğinden bunu böyle algılıyoruz. Aslında basit bir kavram, bir yolculuk planlamak gibi bir şey.
Kırsal Yaşam – Sosyal Yaşam ve Çıkmazlar
Aktif bir yaşam sürmediğim için yalnızca hafta sonu kalmalar, eş-dost kırsalda yaşayanlardan çıkarımlarımla bu bölümde birkaç şey demek istiyorum. Daha genel bakışta; ne bekliyor, ne beklemiyoruz tam olarak bu.
Kırsal zor elbette. Zor kavramı insanın yapmayı sevdikleri ve sevmediklerinin de etkilediği bir kavram bence. Dağcılık zor ama ben seviyorum ve soğuk, yükseklik bana hiç zor gelmedi. Anlam yükledim. Yakın ve içsel hissettim. Kırsal kavramı da böyle. Ne bekliyorsunuz? Biz yaşamsal bir anlam ile bakıyoruz. Yani, bir üretme, bütünleşme hali. Bir gün tamamen yerleştiğimizde, şimdiki hayatımızdan daha az konfor olacak belki. Şu an mutlu muyuz, bu hayat mı gerçek olan? sorusunun cevabı ilk sorumun da cevabı. Mutlu olmadığınız konforlu bir yaşam güzel gelmiyor. Eksik ve tamamlanmayı aramakla geçiyor hissi hep var.
Etrafınıza bakın! Son yıllarda ne çok arkadaşınızla iletişiminiz zayıfladı değil mi? Eskiden daha verici, pozitifken şu an öyle hissetmiyorsunuz. Gerçek gelmiyor birçok şey odak konu bu. Samimiyet bitti. Bazı çıkar ve çatışmalar sizi gerçeklikten öteye atıyor ve yalnızlaştırıyor. Bu yalnızlık arkadaşsızlıktan değil, değer yüklediğiniz kişilerin aslında olmamalarından kaynaklı doğuyor. Temelde sizlik değil.
Tam da burada bu incecik detayın hatta abartıp klişe bir örnekle nokta koyayım, “komşuluk kalmadı” evet, kalmadı. Tam olarak kırsal da insan-doğa kavramına dönmek istiyoruz. Kısa zaman önce tanışıp, çok az vakit geçirip bir ömür tanışıyor hissinde birkaç arkadaş edindim kırsalda. Benzer yerlerde benzer yaşamları kurmaya çalışırken tanıştık ve şu an hayallerimiz, çabalarımız neredeyse ortak. Birbirimizi doğanın ortak diliyle bağlar gibi, yargısız kabullendik. Bunu çok özlemişim. Anlattığımı dinlemeyip, işi düşünce arar-sorar dosttan çok öte bir iyilik. Ortak payda belki de. Diğer bir yandan içim şunu fısıldıyor; herkes aynı mı olmalı? İyisiyle kötüsüyle bir insan hep hayatında kalmalı mı, yoksa stabilize edip çok aza mı indirgenmeli? Cevabı bende yok, siz ne dersiniz?
Sürdürülebilir Kırsal Yaşam
Benzer bir hayali paylaşıyoruz diye düşünüyorum. Yoksa buraya kadar okumazdın. 🙂 Bu süreci bir gün veranda da oturmuş, sakince günü batırıyorken bitirirsem, o gün tüm bu çabanın ödülünü almış hissedeceğim. Bu aralar çok sık tekrar ettim buraya da eklemek isterim, “bir yolculuk bu sonu olması önemli değil, yolda olmak keyifli”. Bu motto hem iyi hissettirir hem de umut verir. 🙂
Solar enerji sistemi, rüzgar türbini, yağmur hasadı, gri su sistemler, malçlama gibi suyu koruyan, tutan, enerjiyi doğadan alan bir konteyner ev hayalimiz sürüyor. Ufak da olsa otomatik ağaç sulayan, solar sistemli bir yapı var. Bunu kurmak günümüzde maliyetsiz ve kolay. Sürdürülebilir bir yaşam zor. Alışkanlıkların değişmesini de içeriyor. Çöpü alan kimse olmayacağı için olabildiğince çöp kontrolünü öğrenmek, kompost kurmak gerekmekte. Bu toprağımızın organiklik oranını arttır. Alışveriş yaparken çıkacak çöpleri de düşününce alışkanlıkların değişmesi olası. 🙂 Kırsal yaşam kategorisinde birçok yazı var blogda. Bir kişiden bir şey olmaz demeyin, değişim kendimizden başlar.
Ne hayal ediyoruz, planlar neler? / 2023
Ağustos sonundayız ve yine kağıt, kalem bir şeyler çizdiğimiz dönem. Ekim’de BAÇEM ‘den (Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çiftçi Eğitim Merkezi) 5 çeşit tıbbı aromatik bitki alacağız. Şimdiden arayıp söylemek gerekiyor ki olmayanları da fide olarak planlasınlar. Baçem’i öneririm çünkü şu an en güvenilir ve en aktif yer. Eğitimlerini de almayı çok istedik ama zaman sorunu vardı bu yıl için, seneye kısmet. 🙂
5 çeşiti şöyle belirledik. Bir yol haritamız var. Çaylık olarak üretmek ve bir nebze belki bize finansal olarak git-gel yakıt parasına destek sağlar, bilgi ve deneyim kazanırız ilk etapta diye düşündük. O yüzden de az bir adet sayısı ve çeşitle başlayacağız. Her zaman işler düşünüldüğü gibi ilerlemiyor.
- Adaçayı – 70’lik viyol
- Ekinezya – 70’lik viyol
- Top Kekik – 70’lik viyol
- Melisa – 70’lik viyol
- Biberiye – 70’lik viyola
İlk dikim yapacağımız çeşit yukarıdaki dostlar olacak. Hem Ekinezya hariç su istekleri az, hem de fazla toprak seçmiyorlar. Deneyip, birlikte göreceğiz. 🙂 Bu yıl Kırklareli için biz Kasım başı gibi dikmeyi düşünüyoruz, geçen sene Ekim’de hiç yağmur yağmamıştı ve çok kuraktı. Bu yıl komple böyle, nasıl ilerler süreç belirleyecek.
Başka, başka..
Kışa kadar sobayı kuracak aşamaya gelmek istiyoruz. İçerisi için alçıpan ve parke ile en azından büyük yapı işlerini bitirmek ilk hedefimiz. Daha sonra veranda ve çatıya balkon gibi güzel fikirler var. Hepsi gel git bütçeye dayanıyor, mazot 40tl ye dayandığı gibi ama bunu bir bahane olmaktan zihnen çıkardım. Kendime böyle bir söz verdim. Evet pahalı ama dönem bu ve bunu bahane olarak ertelemek iyi yapmıyor hiçbir şeyi. Daha da pahalı ve uç kılıyor sadece. Yani bugün ucuz sonra pahalı mantığı devam..
Geçen sene tel çit almıştım, blogun derin okuyucuları bilir hatta video da çekmiştim onu da eklerim.
Bu telden epey bir var elimde. Kuru ağaçlardan kesip kesip, direkler dikeceğim ve benzer sistemde hayvan girişini önlemek için çit çekeceğim. Bu özensiz olacak daha sonra bunu revize edeceğim çünkü örgü tel vb. ile. İlk hedef hayvanlar diktiğimiz fideleri yemesin, koruması olacak.
Finalde..
Hem uzun zamandır bloga bir yazı ile dönmek hedefimi gerçekleştirdim hem de klasik sonbahar planlarından bahsettim. Fide dikimi için etkinlik vari işi olmayanlar Trakya bölgesi için en azından iletişim kurabilir, net bir fikir yok ama gelip yardım etmek isterseniz de hayır demeyiz diye düşünüyorum. 😀 Yine konuşuruz tabi, yazanlarla. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler, hızla akan güne beni de sıkıştırıp, yer vermeniz çok değerli. Hoşunuza da gittiyse buraya kadar da gelmişken 2dk alta yorum bırakmayı unutmayın. Hep kalıyor ve güzel bir anı oluyor. 🙂
Bir sonraki yazılarda görüşürüz! Kendinize iyi bakın.. 🙂
