YouTube kanalıma yeni videolar yükledim, izlemek için tıklayabilirsin

Dağlar, Doğa, Kars Büyükelçisi – Selim Özgün

120094030 194433518739895 8504971628763499901 n

İçindekiler:

“Fotoğrafları için ben “pür” kelimesini çok yakıştırıyorum. Yakın zamanda yıl içerisinde çektiği fotoğrafları kartpostal olarak satışa çıkarıp, gelen tüm kazancı da Kars’ta maddi sıkıntı çeken aileler için kullandığı bir çağrı yaptı. İyilik paylaşılmaz kalıbına pek katılmayan birisi olarak, günümüzde böyle şeylerin sesli söylenmesi gerektiğine inanıyorum. O zaman samimiyet ve yardımlaşma artabilir. Selim Özgün ‘e bloguma misafir olmayı kabul ettiği için çok teşekkürler.. Doğada denk gelmek dileğiyle.. :)”

1- Selim Özgün kimdir? Nerede yaşıyor, ne işle uğraşıyor?

Selim Özgün 1995 yılında etrafı dağlık ortası bağlık olan şehrimiz Erzindan’da doğdu ve büyüdü. 18 yaşında üniversite eğitimi için İstanbul’a taşındı, metropol hayatını biraz sevdi biraz sevmedi. Fakat bu deneyim doğup büyüdüğü gibi küçük şehirleri aslında daha çok sevdiğinin farkına varmasını sağladı.

2- Doğayı, dağları çok tutkulu sevdiğini anlıyorum, bu hissi nasıl açıklarsın? Ne ifade ediyor ateş başında oturmak, kamp yapmak, doğanın içinde varolmak?

Erzincan’a gelenler bilir. Şehrin neresine giderseniz gidin muhteşem görkemini gösteren dağları görebilirsiniz. Hatta şehrin en işlek caddesinden bile Ergan Dağı, Keşiş Dağları ve Munzur Dağları gözükür. Bu yüzden dağlara, doğaya olan sevgim ve ilgim çocukluğumdan beri var.Bu yüzden dağlar bana hep memleketim Erzincan’ı hatırlatıyor. Ayrıca hayatımın büyük bir çoğunluğunu küçük, doğa ile iç içe olan küçük şehirlerde geçirdim. Bu yüzden doğa benim ikinci evim desem yalan olmaz. Önce Erzincan sonra görev yerim Kars benim evim oldu.

svg%3E
Selim’in instagram linki

İkisi de bana eşsiz bir dağlar ve doğa sunduğunu söyleyebilirim. Sadece 15-20dk’lık bir araç yolculuğu ile bakir, doğa ile iç içe yerlere ulaşabiliyorum. Önceleri doğa ailemle birlikte günübirlik etkinliklerdi fakat daha sonra üniversite yıllarımda İstanbul’daki yoğun yaşam beni biraz bunaltmaya başladı.Benim için bir arayış bu şekilde başlamış oldu. Sonradan evimin yakınında yer alan kamp malzemeleri satan yeri ziyaret etmeye başladım. Dükkan sahibi Güvenç abiyle tanıştım. İlk çadırımı, ocağımı, termosumu ve matımı ondan satın aldım. Tabii o zamanlar outdoor malzemeleri dediğimiz bu ürünler bugünkü kadar pahalı değildi. Öğrenciyken bunları rahatlıkla alabilmiştim. Ayrıca o zaman aldığım malzemelerin çoğunu şu an da kullandığımı söyleyebilirim. Gerekli malzemeleri topladıktan sonra ilk kez Muğla Akyaka’da kampa gittim. İlk kez çadır kurdum, ilk kez çadırda bir gece geçirdim. Tecrübesiz olmam ve tek başıma gitmiş olmamdan dolayı gece korkmadığımı söylemem yalan olur fakat zamanla yeterli tecrübeyi kazandığımı düşünüyorum.

3- Teknik bilgilere bayılan birisi olarak; fotoğraf ekipmanların nelerdir? Fotoğraf düzenlemelerin hakkında biraz tüyo, öneri harika olur.

Bu soruya biraz uzun cevap vermek istiyorum. 18 yaşımda üniversite hediyesi olarak ailem bana Canon 650D almıştı. Aslında makinenin parasının yarısını ben biriktirmiştim. Yanında verilen 18-55 kit lens ile fotoğrafçılığa başladım. Her türden fotoğraf çekiyordum o zamanlar, özellikle İstanbul’da yaşadığım için içerik çoktu; tarihi yerler, turistik yerler, şehir manzaraları gibi yerleri fotoğraflıyordum. Daha sonra 55-250 lens alıp gittiğim futbol müsabakalarında fotoğraf çekmeye başladım. Sonradan fark ettim ki fotoğraf çekmekten maçı kaçırıyorum. Bu işi bıraktım fakat yine başka türlü fotoğraf çekmeye devam ettim. Daha sonra aynasız fotoğraf makinelerinin çıkmasıyla Sony a6000 aldım. Yanında verilen 16-50 lens ile gezdiğim gördüğüm ülkeleri ve şehirleri fotoğraflamaya başladım.

A6000’den sonra çok kısa bir süre Olympus m5 kullandım fakat menüsü ve fotoğraf kalitesi beni memnun etmedi.Sonradan Sony a7ii kullanmaya başladım. Şu anda da bu makineyi kullanıyorum. Adaptörle kullandığım Lens Helios 44-2 58mm f/2 ve Konica Hexanon AR 50mm f1.7 lenslerim var. Fakat bunları sık kullandığımı söyleyemem. Aktif kullandığım lensim Tamron 28-75mm f/2.8. Ayrıca cebimde sürekli taşıdığım telefonum ise P30 Pro. Fotoğraf konusunda Leica ile geliştirdiği lensler ile oldukça başarılı fakat video konusunda beni mutlu ettiğini söyleyemem. Bir de GoPro 5’imi sattım yerine aldığım GoPro 9’um var. Bilgisayar olarak da yeni aldığım MacBook Pro 13’’ 2020 modele sahibim.Düzenleme konusuna gelecek olursak adım adım anlatayım.

svg%3E
Kars, Sarıkamış

1- Fotoğrafları Raw + JPEG çekip JPEG fotoğraflar daha hızlı görüntülendiği için JPEG fotoğrafları önizleme yapıp eleme yapıp klasör isimlendirmesi yapıyorum.
2- Lightroom üzerinden renk, parlaklık gibi ayaların düzenlemesini yapıyorum.
3- Fotoğrafı Instagram çözünürlüğü ve boyutuna göre ayarlıyorum. Bunu yapmak Instagram’a attığınız fotoğrafın kalitesinin düşmemesi için oldukça önemli.
4- AirDroid uygulaması üzerinden fotoğrafı telefonuma gönderiyorum.

4- Couchsurfing Kars Şubesi söylemine bayılıyorum. Yakın zamanda da severek izlediğim güzel insanları ağırladın. Bu macera nasıl başladı, neler kattı, yine önerin varsa hepimize faydası olacaktır.

Couchsurfing Kars şubesi değil de Kars büyükelçisi diyorlar bana. Üniversite yıllarında Couchsurfing ile tanıştım. Hem misafir oldum hem misafir ağırladım. Zaman zaman Erzincan’da olduğum zamanlarda da aile evimde de yerli yabancı misafirleri ağırladım. Ailem hiç yurt dışına gitmemiş olsalar da birçok ülkeden insanla sayemde tanışmış oldular. Başlarda çekiniyorlardı fakat şimdi onlar için de oldukça normal bir durum oldu. Couchsurfing sayesinde birçok ülkede ve şehirde arkadaşım ve dostum oldu. Kimi zaman misafir ettiğim kişilerde ülkerine gidip misafir olma şansını da sahip oldum. Couchsurfing konusunda tavsiyem bir kere de olsa denesinler, güzel bir deneyimden sonra devamı da eminim gelecektir.

5- Ağrı dağı tırmanışı nasıldı? Canlı olarak orada bulunmuş, tırmanmış birisi olarak oradaki ay manzaralı  fotoğrafın harikaydı. Soğuk, irtifa, uyuma gereksinimi gibi yığın faktörde dışarıda fotoğraf çekmek der susarım. 🙂

Ağrı Dağı tırmanışına katılmak için çok kararsızdım. Tırmanış grubuna katılan en son üye de bendim. Mart ayından beri evde oluşum ve düzenli bir antreman yapmamış olmam beni biraz korkuttu fakat 3 hafta önce bir arkadaşım Ağrı Dağı’na gitti. 4200m’den sonra hava şartlarından dolayı zirve yapamadılar fakat onunla gerçekleştirdiğim sohbet beni motive etti ve Kars’ta bulunan Kars Dağcılık ve Arama Kurtarma kulübü ile birlikte bu faliyeti gerçekleştirdik. 30 Ağustos Zafer Bayramımızı Ağrı Dağı’nın zirvesinde kutladık. Şansımıza hava çok güzeldi ve gece 1 de 4200’den zirve için çıktığımız tırmanışta sabah 6’da zirvedeydik.

svg%3E
Ağrı Dağı 4200m. – Selim Özgün

Hava güzel olduğu için 1 saat zirvede bu güzel anı kutladık, bol bol fotoğraf çekildik. Ayrıca çektiğim fotoğrafları beğendiğine sevindim. Özellikle ay manzaralı olan birçok insan tarafından da çok beğenildi. Birçok sayfada paylaşıldı. Hatta o fotoğrafı alıp kendisi çekmiş gibi yarışmaya katılan ön elemeleri geçen de oldu.

svg%3E
Ağrı Dağı Zirve

Ağrı Dağı’na fotoğraf makinemi götürüp götürmemek konusunda da kararsızdım açıkçası. Pahalı ekipmanlar sonuçta başına bir şey gelir diye korkmadım değil fakat yine beni Ağrı Dağı’na gitmem konusunda motive eden arkadaşım Baran kesinlikle götür deyince götürdüm. İyi ki de götürmüşüm, sayesinde bu harika fotoğraflar ortaya çıktı. Soğuk, irtifa, yorgunluk ve uyku gereksinimi gibi faktörler dediğin gibi gece fotoğraf çekmeyi zorlaştırıyor. Ayrıca defalarca bazen unutulan malzeme yüzünden defalarca çadıra girip çıkmak zorunda kalabiliyorsun. Tripod’un da iyi değilse o da ayrı bir problem çıkartıyor. Aslında iyi diye aldığım tripod’umun kötü olduğunu da bu fırsatta öğrenmiş oldum.

Bu fotoğrafların arka planındaki ufak bir hikayeyi de sizlerle paylaşmış olayım. 4200 kampında zirve denemesi öncesi gece uzun pozlama fotoğraflar için tripod’u kurup fotoğrafları çektikten sonra biraz dinlenmek için çadırıma geri döndüm. Zirve için hazırlıkları yapmak için 1 saat erkenden kalktık. Ben biraz hızlı hazırlandığım için biraz diğer arkadaşlarımı beklerken çektiğim fotoğraflara bakayım dedim. Fakat her yere bakmama rağmen fotoğraf makinemi bulamadım. Daha sonra herkese sormaya başladım. Daha sonra arkadaşlarımdan birinin fotoğraf makinesini dışarıda bulduğunu öğrendim. Başta fotoğraf makinesinin timelapse yaptığını düşünmüş sonra cihazda herhangi bir belirti olmadığını fark edince makineyi alıp kendi çadırına götürmüş. Dağın başında fotoğraf makinesini dışarı da bırakmam sanırım uykusuzluğun belirtisi olsa gerek. Ayrıca Ağrı Dağı’na gitmeden önce senin videonu izleyip faydalandığımı da belirteyim.
Ağrı Dağı Tırmanışı videom : https://www.youtube.com/watch?v=1v3Jj4HVWQQ

6- Instagram başta sosyal medyada takipçi sayın gayet güzel. Böyle işler yapan insanların takip ediliyor oluşu çok keyif verici ve sayı-rakam vb. söylemlerden daha çok içsel, bir bağ kurma olduğuna inanıyorum. Sosyal medyada varolmak adına düşüncen nedir, nasıl ilerliyor bu tarafta olaylar?

Instagram’a 2011 yılında giriş yaptım. O zamanlar ciddiye alsaydım daha büyük bir sayfam olurdu diye düşünüyorum. Fakat bir yandan da şunu düşünüyorum bir hobim mesleğim olursa artık hobim olmaktan çıkabilir, sevmediğim bir şeye dönüşebilir. Emek verdiğin şeyin insanlar tarafından beğenilmesi güzel bir şey. Ama kendimi kaptırmamaya çalışıyorum. Bazen bir bakıyorum sayfadaki fotoğrafların tonları uyuşsun diye saatler harcamışım. Fakat sonuca baktığımda hobiler insanın keyif alması için olan şeyler ben de bundan keyif alıyorum.Önceden Instagram çok daha samimi bir platformdu mesela. Instameet denen bir kavram vardı, Instagram tarafından organize edilir ve katılımcılara hediyeler gelirdi. O zamanlar kar amacı pek gütmeyen bir platformdu. Fakat şu an bunu söylemek imkansız. İçerikten çok reklamın olduğu bir yere döndü.Fakat hala severek ilham aldığım insanları takip etmek oldukça güzel.

7-Yakın zamanda tırmanmak istediğim bir dağ var mı? En çok tırmanmak istediğini de iliştireyim şuraya. 🙂

Kars’ta bulunan Kars Dağcılık ve Arama Kurtarma kulübü ile birlikte faliyetlere katılıyorum. Faliyetlerimiz hafta sonu olduğu için bu dönemde tırmanış yapamıyoruz. Sen de iyi bilirsin ki dağa tek gidilmez hele ki o dağı iyi bilmiyorsan. Kulübün faliyetleri civardaki dağlarda oluyor genelde. Kars civarındaki çoğu dağa birlikte çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz. Yaz ayları için 10-15 günlük Kaçkar faliyetim olacak, ayrıca öğretmen olduğum için 3 haftalık ara tatilde de Karia Yolu’nun Bozburun Yarımadası parkurunu yürümeyi düşünüyorum.

8- Eklemek, duyurmak istediğin ne varsa keyifle dinliyoruz.

Eklemek istediğim tek şey şu olur; Doğa hepimizine evi, lütfen evimize saygı duyalım ve temiz tutalım.

9- Katıldığın için gerçekten çok mutlu oldum. Umuyorum ki ortalık düzeldiğinde beraber de bir etkinlik yaparız. Trakya şubesi olarak kapım açık her daim. Seni takip etmek isteyenler için sosyal medya linklerini alabiliriz, harika da olur.

Ben teşekkür ederim, beni konuk ettiğin için. Askerliğimi Trakya’da yaptığım için ufak da olsa keşfetme fırsatım oldu ama tekrar gelmek isterim.
Beni
https://www.instagram.com/selimozgun/  adresinden takip edebilirler. Ayrıca alan adını yenilemediğim fakat kartpostallara ilgi duyanlar varsa yıllar önce yürüttüğüm projeme bakabilirler
http://selimspostcards.wordpress.com/

Selamlar olsun.
Selim Özgün

Daha Fazla İçerik
pexels anna shvets 4014882
Kış Kampı Yapacaklara 7 Öneri