İçindekiler:
Dijital minimalizm içeriklerinin birçoğu masaüstünü sadeleştirmekten öteye gitmiyor. Ben bağımsız olarak bağdaştırdığım ve ele alış şeklimle yazacağım. Karşıt ve aydınlatıcı görüşlerinizin olması dileğimle..
minimalizm ve her şeyi atmak
Kendi hayatımda bazı şeylere dikkat edip, bunu geliştirmeyi hedefliyorum sürekli. Bunlara örnek; daha az atık çıkarmak, plastik pipet kullanmamak, kompost nedir, kompost nasıl yapılır konularını öğrenme çabası (balkona kurup deneyeceğiz yakında), toplu taşıma kullanmama (6 senedir ölüm-kalım olmadıkça binmiyorum, kartım dahi yok), kıyafetleri çoğaltmamaya ısrar (malum şartlar modayı sürekli kılmaya göre ayarlı, 4 kez giyince eskiyor-muş).. Övgü yaratması için eklemedim. Derdim var ve bunu nasıl daha iyi bir yere taşırım kaygısı güdüyorum ve size de geçsin diye yazdım. Bazı “sığ” fikirler ne olacak sen çöpü mayalandırıp, geri çöpe atınca diye düşünebilir. Sığ yazdığım için üzgün değilim. Normal şartlarla attığın çöp yakılmayı bekleyecek. Bahsettiğim yöntemle toprak olacak. Fark bu kadar net ve öz.
Minimal olmak her şeyi atmak değil. Kitaplarım çok ve hepsiyle aşırı mutluyum. Sayıları, okudukça çoğaldığı için ayrı bir içsel huzur demek kendi adıma. İlk “minimal” kelimesini duyduğumda etrafımdaki sohbetler sonucu “asla minimal olamam ki, 150’den fazla kitabım var zaten” demiştim. Aslında fark ediyorum ki tüm bu kelimeler, yaşam tarzı ve paylaşımlar işin özünden uzakmış. Öz (bana göre) gerçeği değiştirmez tabi ki ama daha dikkatli ve basit yaşamak..
Popüler akım diye “minimalist’sin!
Konu ne zaman buralara gelse, ters düşmeler başlıyor. Herkesin yaşam şekli farklı tabi. Fakat ortak olmamız gereken konu: Doğanın yok oluyor olması! Daha duyarlı olmak için minimalizm akımı güzel bir farkındalık. En basitinden her gün işe gelirken abartısız üç arabadan dışarıya atılan bir şeyler görüyorum. Bu sadece 20 dk içinde oluyor. Bu akış binlerce yol üzerinde 2-3 saat sürüyor. Sözelci olarak en basit mantıkla yaklaşıyorum. Bilinç aşılanabilirse bu azalır. Bir dönerci pipet kullanmaktan vazgeçse ve bunu ilan etse oraya gelenler yadırgasa da haberdar olmuş olacak. Bu bir etkinliğe dönüşse bir şeyleri değiştirebiliriz. Kendinden başladığın değişim domino etkisi gösterebilir. Buradan esinlenip bir kişiye aktarsanız bir yığın dağılım olur. Yazıyı sizin gibi düşünen arkadaşlarınıza paylaşınız. Tartışma ortamı ve antitezle gelecek kişiler hariçtir.
Sade yaşamak!
Şeyda’yla ev hakkında konuşurken fark ettiğim aslında iki insanın fikirlerinin benzer olmasının rahatlığıydı. Benzer şeyler istiyor ve düşünüyoruz. Bu durum o ana kadar pek de farkında olduğum bir şey değildi, beğenme ve tarz konusunda. Olabildiğince ahşap içeren, bizi doğada gibi hissettirecek, gözümüzü okşayacak bir şeyler seçmek ilk yaptığımız şey oldu. Henüz evi oturtamadık ama eminim ki hayal ettiğimiz gibi olacak. Sade olması bir şeyler hakkında düşünmemek demek. Kargaşa ister istemez sizi yorar. Sakin bir caddede yürümekle, trafiğin olduğu caddede yürümek aynı olamaz. Dikkat verip o anı kaçırmak veya etrafa bakınıp rüzgarı dahi hissetmek..
Beni takip eden kişilerin çoğunluğunun benim gibi düşündüğünü biliyorum. Abartısız, hayal kuran ve basit bir yaşam arzusu.
Fotoğraflar tek klasörde
Sosyal medyanın bizden götürdüğü en önemli şey “zaman”. Sadeleşmeye tam da burada başlamalıyız. Zamanımızı geri kazanmak için minimalizm, zamanizm, vbzim ne varsa kullanmalıyız. Bunlar başta da bahsettiğim üzere bir akım. Disiplinlerinin dayandığı konular bizim hayatı yaşama ve saygı gösterme şeklimizi iyileştirebilir. Daha sağlıklı düşünmek ruhumuzu iyileştirecektir. Gerekiyorsa fotoğraflar tek klasör, videolar tek klasör. Masaüstünde sade bir fotoğraf, klasörler düzenli, mis.. Size iyi gelen buysa budur mevzu. Ferah bir odaysa size iyi geleceğine inandığınız şey budur. İhtiyacınız yokken 4. ayakkabıyı almak size “hangisini giysem?” ile gelebilir. Tişört, şort, pantolon “hangisini giysem?” gitti yine zaman, geldi kararsızlık. Üretim çılgınlığının modern adıdır “moda”.
Diğer yazılarım:
Isabel Paige | Dağların özgür kızı
Tek Başına Doğa Yürüyüşü
Odamdaki Çiçekler I
Hangi Çadırı Almalıyım?
